Boşanma davalarında “kusur” kavramı, evlilik birliğinin sona ermesinde taraflardan birinin davranışlarının ne derece etkili olduğunu belirler. “Ağır kusur” ise, evlilik birliğini ciddi biçimde zedeleyen ve sürdürülemeyecek duruma getiren davranışları ifade eder. Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma davalarında tarafların kusur derecesi, nafaka, tazminat gibi sonuçları doğrudan etkileyebilir. Ağır kusurlu eş, genellikle nafaka ya da tazminat taleplerinde haklı bulunmaz ve velayet gibi konularda aleyhine kararlar verilebilir. Bu yazıda, boşanmada ağır kusurun ne olduğunu, hangi durumlarda bu kusurun oluştuğunu ve hukuki sonuçlarını inceleyeceğiz.
Boşanmada Ağır Kusur Ne Anlama Gelir?
Ağır kusur, boşanma sürecinde bir eşin, evlilik birliğini çekilmez hale getiren ve diğer eşin makul ölçülerde tahammül edemeyeceği davranışlarıdır. Eşlerden birinin ağır kusurlu sayılabilmesi için, bu davranışların sürekli ve ciddi boyutta olması gerekir. Hafif kusurlardan farklı olarak, ağır kusur kavramı; aldatma, fiziksel şiddet, psikolojik baskı gibi evlilik bağını sarsıcı durumları kapsar.
Ağır Kusura Giren Davranışlar Nelerdir?
Ağır kusur olarak kabul edilen davranışlar, kanunda doğrudan belirtilmese de, yargı içtihatlarıyla açıklığa kavuşturulmuştur. Boşanma davalarında ağır kusur sayılan başlıca davranışlar şunlardır:
1. Aldatma (Zina)
- Aldatma, Türk Medeni Kanunu’nda özel bir boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Eşlerden birinin sadakatsiz davranışlarda bulunması, diğer eş için evlilik birliğini sürdürülemez hale getirir ve ağır kusur olarak kabul edilir.
2. Fiziksel Şiddet
- Eşlerden birinin diğerine fiziksel şiddet uygulaması, evlilik bağını temelden sarsan bir durumdur. Bu gibi davranışlar ağır kusur olarak değerlendirilir ve mağdur eş, boşanma davasında haklı sayılır.
3. Psikolojik Baskı ve Hakaret
- Sürekli hakaret, aşağılayıcı davranışlar, tehdit ve psikolojik baskı, ağır kusur kapsamında değerlendirilen olumsuz davranışlardır. Bu tür eylemler, eşin ruh sağlığını olumsuz etkiler ve boşanma davasında delil olarak sunulabilir.
4. Evi Terk Etme
- Eşlerden birinin haklı bir gerekçe olmaksızın uzun süreli olarak evi terk etmesi de ağır kusur olarak değerlendirilir. Terk eden eş, diğer eşi yalnız bırakarak evlilik yükümlülüklerini ihlal etmiş sayılır.
5. Maddi Manevi Destekten Yoksun Bırakma
- Eşin sürekli olarak maddi ve manevi desteğini kesmesi, özellikle diğer eşin mağdur olmasına neden oluyorsa ağır kusur kabul edilir. Örneğin, eşin finansal olarak zor durumda bırakılması ya da manevi olarak desteklenmemesi boşanma davasında dikkate alınır.
Boşanmada Ağır Kusurun Sonuçları Nelerdir?
Ağır kusur tespiti, boşanma sürecinde birçok hukuki sonucu beraberinde getirir. Bu sonuçlar arasında tazminat, nafaka, velayet ve mal paylaşımı konuları ön plana çıkar.
1. Tazminat Hakkı
- Ağır kusurlu eş, diğer eşe tazminat ödemek zorunda kalabilir. Manevi tazminat, ağır kusurlu eşin davranışlarının diğer eşin onurunu, kişilik haklarını zedelediği durumlarda ödenir.
2. Nafaka Talepleri
- Ağır kusurlu eş, diğer eşten nafaka talep etme hakkına sahip değildir. Nafaka yükümlülüğü, daha çok kusursuz veya hafif kusurlu eşin lehine karar verilir.
3. Velayet
- Ağır kusur durumunda çocukların velayeti ağır kusurlu eşe verilmez. Çocuğun üstün yararı gözetilerek velayet hakkı diğer eşe verilir ve ağır kusurlu eşin çocuklarla görüşme hakkı mahkemece kısıtlanabilir.
4. Mal Paylaşımı
- Ağır kusur tespit edildiğinde, tarafların mal paylaşımında, ağır kusurlu eşin hakları sınırlı olabilir. Bu konuda mahkeme, kusurun derecesine ve diğer eşin mağduriyetine göre karar verir.
Ağır Kusurun Kanıtlanması
Ağır kusur tespiti için davacı eşin iddialarını somut delillerle desteklemesi gerekir. Aldatma gibi durumlarda mesaj kayıtları, fotoğraflar ya da tanık ifadeleri delil olarak sunulabilir. Fiziksel şiddet için sağlık raporları, tehdit mesajları veya güvenlik kamerası kayıtları delil olarak kabul edilir.